9 Temmuz 2010 Cuma

TEK VE TEK BAŞINA TÜRKÂN


Tek ve Tek Başına Türkan (Biyografi)
Ayşe Kulin
Everest Yayınları,
İstanbul, Kasım 2009
ISBN: 978-975-289-650-5
332 Sayfa,


Yaşamımın önemli bir bölümünde birlikte çalıştığım bir insanın yakından bilmediğim bazı yönlerinin anlatıldığı bir kitap. Doğrusu alıp okumayı çok istememiştim. Ama elime geçince okudum.
Ayşe Kulin kendisinden "ısmarlanan" bir kitap yazmış Türkan Saylan hakkında.
Kitap aslında onun mektuplarından, çeşitli yerlerde yazıya döktüklerinden derlenmiş. Ayşe Kulin yazdığı kişiyi yakından tanımadığı ve amacı "çok satan" bir kitap yazmak olduğu için bence iyi bir yapı ortaya çıkaramamış.
Mektuplarda çoğunlukla olduğu gibi olaylar gerçekte yaşanandan farklı ve yazıldığı anki duygusallıkların neden olduğu öznelliklerle, yorumlarla ve gerçeğin yanlı anlatımıyla dolu olur. Dolayısıyla bu kitapta da en azından benim bildiğim bazı konularda çeşitli yanlışlık, eksiklik ve zamansal kaydırmalar var. Yine de bunların sonuca ve bütüne etkisi çok da fazla değil.
Çünkü amaç Türkan Saylan'ı olabildiğince anlatmak olarak belirlenmiş.
Bu bakımdan da bence hedefine ulaşan bir kitap olmuş.

İnsanlar "kahraman" doğmazlar. Hatta insanlar kendi kendilerini "kahraman" da yapmazlar. Aslında insanları başka "insan"lar da kahraman yapmazlar. İnsanları "kahraman" yapanlar, aslında "topluluklar" çoğu zaman da "yığınlar"dır. Yığınlar hiç bir zaman aynı değildirler, değişkendirler, kolay etkilenirler, çoğunlukla akıllarıyla değil duygularıyla davranırlar, tutum alırlar; bir gün göğe çıkardıklarını, gün gelir yerin dibine batırırlar. Benim görebildiğim kadarıyla Türkan Saylan hep "yığınların ve kendini yığınların arasında görmekten ve göstermekten çekinmeyenlerin kahraman"ı oldu. Çünkü bence o asla "yığının bir üyesi" değildi. Kendini hep "yığınlar"dan öte, üste ve ayrı gördü. Onun bu özelliği bir anlamda belki şansı da oldu. Belki de bunu bir anlamda kendisi oluşturdu. Bu nedenle onun "insan" yanını iyi görmek gerekir, çevresinde kendisi gibi "insan"ların varlığı onun "kahramanlaşma" sürecindeki en büyük fırsatı ve olanağıydı. O insanlar, Türkan Saylan'ın "insan" yanını üçüncü kişilere, onu tanımayanlara anlattıkları için yalnız yığınlar nezdinde bir "kahraman" kalmadı, "insan" olarak da belleklerde ve bu dünyada bazı izler bıraktı.
Gerçeği ise yalnız "yığın içinde olmayanlar" görebildi ve değerlendirebildi.
Ayşe Kulin bu kitabında o "insan"lara ulaşmış ve onların "Türkan Saylan"larını da anlatabilmiş olsaydı, o zaman bu kitap bir "kahramanı" anlatan, bir anlamda ona yakılan yakılan bir "naat"tan daha çok daha gerçek bir "roman" olabilirdi.
Kimbilir belki de günün birinde bunu yapacak olan bir başka "yazar" hatta yazarlar ortaya çıkabilir.
O kitaplar yazılana kadar, eleştirel bir gözle bakarak bu kitap okunmalı.
Ama bence en azından onunla birlikte Türkan Saylan'ın yazdığı ve onunla ilgili yazılan diğer kitaplar da bununla birlikte okunmalı.

09.07.2010 / (883/10)

Kitabın Bağlantısı:
http://www.everestyayinlari.com/kitaplar.asp?b=579

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder